Her ne kadar burun estetiği denince estetik görünüme yönelik yapılan ameliyat akla gelse de, burnun sadece estetik görünümümüzü etkileyen bir organ olmadığı, nefes alma gibi hayati bir ihtiyacımızda da bu organın fonksiyonunun çok önemli rol oynadığı unutulmamalıdır. Bu bağlamda özellikle estetik kaygılarla burnun içini fonksiyonunu yapamayacak kadar küçültme ve daraltma üstüne kurulu bir operasyon anlayışı artık kabul görmemektedir.
Burun estetiği, hastanın burundan nefes alma güçlüğü varsa, nefes alma problemlerini çözmeye yönelik müdahaleler ( septoplasti, konka cerrahisi vb) ile birlikte yapılmalıdır.
Özellikle erkek hastalar çoğu zaman hava yolu problemi ile birlikte başvurur. Buruna estetik müdahale, burnun nefes alma işlevine katkıda bulunur. Bu bağlamda burun cerrahisinde, estetik ve fonksiyon birbirinden ayrılmaz bir bütündür.
Hastanın beklentileri iyi anlaşılmalı, sosyal statü ve çevresi göz önünde bulundurulmalıdır. Hastanın burun derisi, yüz yapısı gibi hastaya ait özellikler de sonucu etkiler. Eğer burun fazla küçültülürse derinin küçük iskelete adaptasyonu gerçekleşmez ve yığılı, şekil almayan kaba bir burun görüntüsü oluşur. Kalın derili buruna şekil vermenin en doğru yolu o burnu çok küçültmemek, kendi içinde dengeli bir burun yapmaktır.
Erkeklere yapılan estetik burun ameliyatında yüzün erkeksi karakteri korunmak istenir. Dudak burun açısı 95–100° olmalıdır. Erkekte burun kökü ve sırtı daha yüksek bırakılmalıdır. Yüksek burun kökü daha sert ve erkeksi bakış verir (oyuk burun sırtı daha kadınsı bir özelliktir). Burun genişliği de yüze uymalıdır. Ayrıca azımsanmayacak sayıda hastanın yüz asimetrisi vardır. Tüm bu sorunlar doktorunuz ile fotoğraflarınız üzerinde tartışılmalıdır. Daha önce geçirilirmiş burun ameliyatları da sonucu doğrudan etkiler. Geçirilen ameliyatların tipi (deviasyon, estetik amaçlı girişim, burun ucu cerrahisi, kemik kırılması gibi) bir sonraki ameliyatın şeklini ve boyutunu etkiler. Burun içinde yeterli kıkırdak varlığı onarımı kolaylaştırır.
Burun Estetiğinin Zamana Dayanıklılığı
Yaşlanma ile birlikte burun bir nevi deprem geçirir. Burun ameliyatları bu depremi hızlandırmamalı tam tersine zamana, yaşlanmaya karşı dirençli kılmalıdır. Rinoplastide burnun zayıf alanları desteklenerek, kuvvetlendirilerek zamana karşı dirençli olması sağlanır.
Burun estetiğinde, burnu küçültme üzerine bir mantıkla burnu ayakta tutan malzemeleri çıkarırsak burnu zayıflatırız. Burun zamana direnemez ve çökebilir. Zamana direnecek estetik bir burnu elde etmek için, yapısal kuvvetlendirmeye ihtiyaç duyulur. Bu bağlamda başarılı burun estetiği zamana dayanıklı, yüzle uyumlu doğal bir görüntü sağlamalı ve nefes almayı daha da rahatlatmalıdır.
Rinoplasti için nasıl hazırlanılır?
Rinoplasti operasyonuna hazırlanma süreci, ameliyat sonrası bakım ve takip kadar önemlidir. Ameliyat için danışan hastanın burnu analiz edilir. Bu analiz süreci, hastanın görsellerini iletmesi veya klinikte bir ön görüşmeye gelmesi ile mümkündür. Burundaki deformasyonlar ve problemler tespit edilir, sağlık geçmişinden bahsedilir, ameliyat süreci için bir engel bulunmuyorsa hasta ile ameliyat beklentileri üzerine konuşulur, ardından burnun ameliyat sonrası görüntüsü için bir simülasyon gerçekleştirilebilir. Simülasyon ile hastaya, ameliyat sonundaki görüntüsü hakkında gerçekçi bir izlenim edinmesi sağlanır.
Operasyonun gerçekleşeceği günden bir gün önce hastanın kan tahlilleri ve anestezi doktoru ile muayenesi gerçekleştirilir. Tahlil ve anestezi sonuçlarında burun ameliyatına engel olabilecek bir sonuç ile karşılaşılmadığı takdirde, hasta süreç için hazırdır. En iyi sonucun alınabilmesi ve konforlu bir operasyon geçirilmesi için, hastanın ameliyattan önceki 1-2 haftadan itibaren, önerilmeyen davranışlardan (kan sulandırıcı ilaç kullanımı, sigara içilmesi) kaçınması oldukça önemlidir. Bu noktada hem ameliyat öncesi hem de ameliyat sonrası doktor talimatlarına ve yönlendirmelerine uyulmalıdır.
Rinoplasti işleminden sonra sizi nasıl bir süreç bekliyor!
1- İlk günlerde hafif düzeyde ağrı, göz altlarında ve burun çevresinde morluklar oluşabilir. Ancak baş yüksek pozisyonda tutularak ve buz uygulaması ile bu sorunlar hızlıca geçer.
2- Birinci haftanın sonunda burundaki tamponlar çıkartılır ve burnun yeni görünümü görülür. Şişlikler ve ödemler halen devam ettiği için burna ince bantlar yapıştırılır.
3- Birinci ayın sonunda burundaki şişlikler ve ödemler büyük oranda gerilemiş olup 3. ve 6.ayda aralıklı takibe alınır. Birinci yılın sonunda burun tam olarak istenilen estetik düzeye ve işlevsel yapıya kavuşunca hasta takipten çıkarılır.